0:00
/
0:00
Transcript

Kentlerin Haritaları

Kentlerin planlarını, imgelerini, temsillerini konuştuk; bu hafta da haritalarını konuşalım diyorum. Buyrun...

Elektronik navigasyon teknikleri geliştikçe ve ucuzladıkça, haritalar hayatımızda gitgide daha az yer tutar oldu. Oysa haritalar önemlidir; çünkü haritaladığımız coğrafya, o alanı nasıl algıladığımızı ve neleri kıymetli gördüğümüzü temsil eder. Bu yüzden bu hafta, farklı kentlerin farklı temalarla hazırlanmış haritalarını konuşalım; kentlerde yönümüzü birlikte bulmaya çalışalım istiyorum.

Yürüyüş Haritaları

Kentlerin en keyifli haritalarıyla, yani yürüyüş haritalarıyla başlayalım. Çünkü yürüyüş haritası demek biraz da avarelik demek. Bir yere varmak ya da bir yere yetişmek için değil, kentte dolaşmak ve onu daha yakından tanımak için rehberlik ederler bize.

Mersin için benim aklımda, kent merkezini doğudan batıya kat eden 12 yürüyüş haritası var. Bunlardan ikisini —hem haritaları hem videolarıyla— hazırladık bile. İlkini Mekanda Adalet Derneği ile Çamlıbel, ikincisini de Büyükşehir Belediyesi ile Gümrük Meydanı’nda yaptık. Ama ne yazık ki belediye, basılı haritaları kaybettiği için dağıtıma geçilemedi. Yavaş yavaş ilerliyoruz; hâlâ umutluyum.


Klikya Yürüyüş Yolu

Bizim haritalar kaybolmuş olabilir ama umarım geçen hafta lansmanı yapılan 550 km’lik Klikya Yürüyüş Yolu’nun işaretleri yok olmaz da insanlar dağda, yaylada kaybolmaz. Likya yoluna uzanan bu yeni rotayı heyecanla keşfetmeyi bekliyorum.

https://kilikyayolu.mersin.bel.tr/


Sana Başka Bir Köşeden Baktım Ey Aziz Dünya

Haritalar önemlidir; çünkü coğrafyayı nasıl algıladığımızı ve temsil ettiğimizi gösterir. Bunu anlamanın en kolay yolu, farklı ülkelerin dünya haritalarını karşılaştırmak. Baksanıza, Güney Afrika’dan bakınca dünya nasıl da farklı görünüyor:

https://onedio.com/haber/dunya-haritasina-farkli-ulkelerden-bakmak-446532


Acının Haritası

Haritaların nötr olmadığını söyledik; duygusuz da değiller elbette. Haritalar çizilirken dökülen kanları, yanan canları bir kenara bırakalım; bir de sonradan yaşanan acıların haritaları var. Şule Can hocamız geçtiğimiz hafta, 6 Şubat depremlerinde Antakya’da yitirilen canların ve yıkılan binaların haritasını içeren bir sayfayı duyurdu. Biz de buraya not düşelim:

https://elcamaleon.binghamton.edu/portal/apps/experiencebuilder/experience/?id=ed405947169a4758a1d4ca6475ea9f66&page=Home&views=View-Memorial%2CHakk%C4%B1nda


Dakikalık Şehir

Antakya’dan İspanya’ya uzanıp Lucena kentinin farklı bir kent haritasına bakalım. İlk bakışta metro haritasını andıran bu harita, noktalar arası mesafeyi metre ya da kilometre yerine zamanla ifade ediyor. Böylece sizi A noktasından B noktasına yürüyerek gitmeye teşvik ediyor.

https://metrominuto.lucena.es/


Yenişehir’in Dijital İkizi

Yenişehir’e geçelim. Geçtiğimiz günlerde tanıtılan bir uygulamayla, bir ilçe belediyesinin ilk defa dijital ikizi oluşturuldu. Bu sayede bina cephe malzemeleri, ağaç türleri ve boyları gibi bilgilerle üç boyutlu bir kent modeli üretildi. Benim için bu dijital ikizin anlamı büyük; çünkü palmiyelere karşı mücadelemde bilimsel gerekçelere nihayet kavuşmuş oldum :)

https://yenisehir.bel.tr/index.php/tr/yenisehir-belediyesi-ornek-projeleriyle-kenti-direncli-hale-getiriyor


New York Ağaç Haritası

Biz dijital ikizimiz oldu diye sevinirken, New York’un tüm ağaçlarını tek tek dijitalleştirdiğini öğrendim. Gönüllüler tarafından yürütülen bu çalışmayla tam 694.249 ağaç haritalanmış. Şehrin tüm ağaçlarını görmek ve sanal bir tur atmak için:

https://tree-map.nycgovparks.org/


Yerelde Yol Bulmak

New York’ta ağaçların bile koordinatları belli ama Benin’de yön tarifleri hâlâ günlük referanslarla veriliyormuş: "Şuradan dön, şunun yanı, bunun ilerisi..." Bu alışkanlıktan vazgeçilmeyeceğini anlayan genç bir yazılımcı, Benin için bu tür referansları içeren bir navigasyon uygulaması geliştirmiş. Bizde de gayet işe yarayacak gibi görünüyor.

A post shared by @bbcafrique

İstanbul’da Sokak Tabelaları

Benin’e kadar gitmeye gerek yok; bizde de hâlâ tarifler genelde "köşedeki bakkaldan sağa dön" şeklinde verilir. Zaten 19. yüzyıla kadar resmi adreslendirme sistemi pek yokmuş. İstanbul’da başlayan sokak kodlaması, Cumhuriyet’le birlikte yurt geneline yayılmış.

2007’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Arçelik iş birliğiyle tüm sokak tabelaları, Bülent Erkmen ve Aykut Köksal tarafından tasarlanan standart biçimiyle duvarlara yerleştirilmeye başlanmış.

Artık bir tabelaya baktığımızda; hangi sokakta ya da caddede olduğumuzu, tabelanın yer aldığı yakadaki kapı numarası dizisini ve yönünü, sokak/cadde adının altında mahallesini ve onun da altında ilçesini bir bakışta okuyabiliyoruz.

Tabelaların en altındaki ince dikdörtgen bölümün zemin rengi ise ilçeye göre değişiyor; böylece bu renk, o yerin kent bütünündeki konumunu da gösteriyor.


Ansiklopediden Dizi

Programı bu hafta kıraatle değil, seyirle bitirelim. Bir izleme önerisi olarak değil ama bilgi niyetine: Reşad Ekrem Koçu’nun aynı adlı eserinden adını alan, Selman Nacar’ın yönettiği İstanbul Ansiklopedisi adlı dizi, şu anda Netflix Türkiye’de yayında. Her bölüm, Koçu’nun Ansiklopedisi’nden bir maddeyi başlık olarak alıyor. Bağlantılar zayıf olsa da, İstanbul’un nadide köşelerini hatırlattığı için bu diziden söz etmek boynumuzun borcu.

https://www.netflix.com/tr/title/81703424


Bu haftalık da bu kadar.

Haftaya görüşünce kadar sağlıcakla, hoşça kalın.

Share

Leave a comment

Discussion about this video

User's avatar